ISBN-13: 9783639811438 / Turecki / Miękka / 2015 / 120 str.
Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan itibaren, Osmanlı padişahları ulemaya karşı her zaman hassas davranmışlar, onlara karşı saygılı ve ilgili bir tutum sergilemişler; ulemaya onemli işlerde gorevler vermişlerdir.Ayrıca Osmanlı Devleti'nin kuruluş ve gelişme aşamasında ulemanın rolu buyuk olmuş; devletin son donemlerine kadar bu gorevi ve onemi devam etmiştir. Ancak modernleşme sureciyle birlikte ulema guc kaybetmeye başlamış, ulemadan aydına doğru bir donuşum yaşanmıştır. Ulemanın halk nezdindeki itibarı onun devlet ve politik guc ile ilişkisinde de belirleyici olmuştur. Devlet kendi meşruiyetinin devamı icin ulemayı yanına almaya titizlik gostermiştir. Tarih sahnesinde yeni bir donemin de başlangıcı kabul edilen ve devletin burokratik yapısında koklu donuşumlerin yaşandığı bir donemde, ulemanın bu durum karsısındaki tavrı oldukca onemlidir. Nitekim zorunlu kultur değişmelerinin de başlangıcını ifade eden bu donemde ulemanın yeniliklerin neresinde olduğu ve nasıl bir rol ustlendiği sorusu, yeniliklerin değerlendirilmesi acısından yanıtlanması gereken bir sorudur. Bu sorunun cevabına binaen, boyle bir konu araştırma konusu olarak belirlenmiş ve değerlendirilmeye calışılmıştır.
Osmanlı Devletinin kuruluşundan itibaren, Osmanlı padişahları ulemaya karşı her zaman hassas davranmışlar, onlara karşı saygılı ve ilgili bir tutum sergilemişler; ulemaya önemli işlerde görevler vermişlerdir.Ayrıca Osmanlı Devletinin kuruluş ve gelişme aşamasında ulemanın rolü büyük olmuş; devletin son dönemlerine kadar bu görevi ve önemi devam etmiştir. Ancak modernleşme süreciyle birlikte ulema güç kaybetmeye başlamış, ulemadan aydına doğru bir dönüşüm yaşanmıştır. Ulemanın halk nezdindeki itibarı onun devlet ve politik güç ile ilişkisinde de belirleyici olmuştur. Devlet kendi meşruiyetinin devamı için ulemayı yanına almaya titizlik göstermiştir. Tarih sahnesinde yeni bir dönemin de başlangıcı kabul edilen ve devletin bürokratik yapısında köklü dönüşümlerin yaşandığı bir dönemde, ulemanın bu durum karsısındaki tavrı oldukça önemlidir. Nitekim zorunlu kültür değişmelerinin de başlangıcını ifade eden bu dönemde ulemanın yeniliklerin neresinde olduğu ve nasıl bir rol üstlendiği sorusu, yeniliklerin değerlendirilmesi açısından yanıtlanması gereken bir sorudur. Bu sorunun cevabına binaen, böyle bir konu araştırma konusu olarak belirlenmiş ve değerlendirilmeye çalışılmıştır.